Üniversitelerde Eş ve Sağlık Durumu Tayinleri…
YÖK bünyesinde yapılan istiare toplantısında üniversite çalışanları için çok önemli bir karar çıktı.
Tüm üniversitelerden temsilcilerin katıldığı toplantıda gündeme gelen becayiş hakkı ile ilgili açıklama yapan YÖK Temsilcisi, bu konuyla ilgili yasal düzenleme yapılacağını söyledi.
Becayiş hakkı nedir: Becayişin anlamı “karşılıklı yer değiştirerek atanmak” olarak belirlenmektedir. Aynı kurum içinde aynı statüde çalışan iki kişinin karşılıklı olarak yer değiştirmesi olarak uygulanıyor.
Ancak,
Bilindiği gibi her üniversite farklı bir kurumdur ve akademisyenler mevcut sistemde kadro ilanı olmadan kurumlar arasında geçiş yapamamaktadır. Bu durum elbette fırsat eşitliği için önemli bir denge unsurudur. Yine de bazı durumlarda, yöneticilerin inadı veya sistemdeki tıkanmalar yüzünden sistem prangaya dönüşebilmektedir. Özellikle eş ve sağlık durumu gibi zarureti belirli şartlar ile kanıtlanmış hallerde, geçiş yapılacak üniversitenin asgari şartları da sağlanıyor ise kadro ilanına gerek kalmadan naklen geçiş hakkı olmalı ve insanların aile birliğini kurmasının ve iyi sağlık şartlarına ulaşmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Günümüzde belki de binlerce akademisyen özellikle eş durumundan mağdur durumdadır ve günleri aile birlikteliklerinin yıkılmaması için yollarda geçmektedir. Bu şekilde yaşayan bir akademisyenin verimli olmasının beklenmesi mümkün değildir. Bu imkanın sağlanması hem kurumlara, hem akademisyenlerimize hem de ülkemize birçok yönden fayda getirecektir. Hem ebeveynler hem de yeni yetişen nesillerimiz için aile birlikteliğinin sağlanması bir ihtiyaçtan öte ülkemize faydası gereği zorunluluktur.
Bunun yanı sıra, çalışmaları ile kendini kanıtlamış, bilim dünyasına ciddi katkıları olmuş bilim insanları için de yine belirli şartlar ile bu naklen geçiş hakkı tanınmalıdır. Örneğin bulunduğu üniversitede en az 5 yıldır görev yapmakta olan, geçiş yapması mevcut kurumun eğitim kalitesinde düşmeye sebep olmayacak, geçiş yapmak istediği üniversitenin ilgili kadro şartlarının en az 2 katını sağlamış ve bilim dünyasına hizmetleri yine belirli şartlar ile kanıtlı olan akademisyenlerimizin de yer değiştirme isteklerine önem verilmeli, mutlu olacakları ortamlarda veya daha iyi imkanlara sahip üniversitelerde çalışmak istemeleri haklı görülmeli ve önü açılmalıdır. Unutulmamalı ki bilimsel verimlilik ancak rahat bir zihin ile mümkündür. En parlak akademisyenler bile gerekli şartlar sağlanamaz ise verimli olamayabilir.
Birçok üniversite personeli toplumumuzun temel taşını oluşturan aileyi fiiliyatta hayata geçirmekte çok zorlanmaktadır. Kamu sektöründe çalışan hemen hemen tüm personel için aile bütünlüğü ve sağlık gereksinimleri gibi bazı özel durumlarda pozitif ayrımcılık olarak bakabileceğimiz özel haklar tanınmıştır. Zorunlu hizmet taşınması durumu hariç bu özel haklardan faydalanamayan ender meslek kollarından biri akademisyenliktir. Özellikle eş ve sağlık durumu gibi zarureti belirli şartlar ile kanıtlanmış hallerde, geçiş yapılacak üniversitenin asgari şartları da sağlanıyor ise kadro ilanına gerek kalmadan naklen geçiş hakkı olmalı ve insanların aile birliğini kurmasının ve ender hallerde gerekli olabilecek iyi sağlık şartlarına ulaşmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır. Günümüzde belki de binlerce akademisyen özellikle eş durumundan mağdur durumdadır ve günleri aile birlikteliklerinin yıkılmaması için, çocuklarını görebilmek için yollarda geçmektedir. Bu şekilde yaşayan bir akademisyenin verimli olmasının beklenmesi mümkün değildir. Bu imkanın sağlanması hem kurumlara, hem akademisyenlerimize hem de ülkemize birçok yönden fayda getirecektir. Hem ebeveynler hem de yeni yetişen nesillerimiz için aile birlikteliğinin sağlanması bir ihtiyaçtan öte ülkemize faydası gereği zorunluluktur. Saygılarımızla
Dr. Vahdet ÖZKOÇAK
ÖGESEN Genel Başkanı