Ögesen Genel Başkanımız Vahdet Özkoçak, mecliste kabul edilen akademik zam hakkında değerlendirmelerde bulundu. Özkoçak, akademik askerlik, 50/d, eş durumu tayini, akademik dil sınavı gibi sorunlar hakkında da olumlu gelişmeler olduğunu bildirirken, ÖYP ödenek sorunu ve sözleşme sorunun da takipçisi olduklarını söyledi.
AKADEMİK ZAMDA 232 KABUL, O RET
“Dün akademik zam 232 kabul, 0 ret ile geçmiştir. Herhangi bir kesimin, bir kamu personelinin özlük haklarıyla ilgili, maaşıyla ilgili bir durumda sıfır ret almak çok büyük bir başarı. Bu büyük başarıyı elde etmek için Öğretim Elemanları Sendikası olarak hükümet ve muhalefetle bire bir görüşmeler yaptık. Çünkü özlük haklarımızın giderilmesinde hem hükümetin, hem de muhalefetin doğru bilgilendirilmesi gerekiyordu. Bu çalışmalarımızı 2013 Kasım ayında başlattık. 5 milyonu aşkın tweet attık yetkililere. Özellikle sosyal medyayı çok etkili kullanarak yapmış olduğumuz görüşmelerin tamamında yetkilileri ve tüm danışmanlarını yeterince bilgilendirmiştik. Özellikle hükümetin 2014 bütçesinde olmadığı halde akademik zammı Aralık 2014 ayına yansıtması akademisyenlerin birlik olup ve sadece akademisyen kimliğiyle ortak çalışmasının ürünüdür. Bu sebeple ÖGESEN’e üye olmayan ve üyeliğini çoktan gerçekleştirmiş tüm akademisyenlerimize sağduyulu davranmasından ötürü teşekkür ederim. Sağcı solcu hepsi bir araya geldi akademisyenlerin. Akademisyen hashtagini 20, 25 gün dünya gündeminde, Türkiye gündeminde tt yaptık. Bu herkesin başarısı. Sendika olsun veya olmasın, üye olsun veya olmasın”.
Cumhuriyet tarihinde ilk kez böyle bir başarı elde edildiğini söyleyen Özkoçak; “Bizi sevindiren bir durum daha vardı. Genel Kurul’da hükümeti ve muhalefetiyle tüm akademisyenlerin haklarını arayan milletvekilleri ordusu vardı. Dediler ki ‘yetmez ama ilk adım’. Cumhuriyet tarihinde böyle bir şey olmamıştı. Bir tek milletvekili maaşlarına zamda bir araya gelmişlerdi. Sıfır ret, bu çok önemli bizim için” diye konuştu.
AKADEMİK ASKERLİK GÜNDEMDE, ÇÖZÜM YAKIN
Akademik askerlik konusunun da çözüme çok yakın olduğunu söyleyen Vahdet Özkoçak, dün MHP’li vekil Ahmet Duran Bulut’la görüştüklerini ve kendisinin konuyu Nabi Avcı’ya sorup, aldığı olumlu cevapla birlikte konunun değerlendirme aşamasına geçildiğini bildirdi. Özkoçak şunları söyledi;
“Dün Balıkesir MHP Milletvekili Sayın Ahmet Duran Bulut ile görüşme yaptık. Sayın vekille yapmış olduğum görüşmede eş durumu tayinleri, akademik askerlik ve akademik dil mevzusunu dile getirdim. Sağolsun kendisi Sayın Nabi Avcı’ya soru cevap kısmında sordu soruyu. Ve akademik askerlikle ilgili cevap geldi. Değerlendirme aşamasına geldi. Nabi Avcı olumlu olduğunu ve değerlendirilebileceğini söyledi.
“MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI OLUMLU KARŞILADI”
Biz bundan önce akademik askerlikle ilgili kanun teklifi vermiştik zaten. Kanun teklifimize de sıcak bakılmıştı ve Milli Savunma Bakanlığı tarafından da olumlu karşılandı. Bu çok önemli. Bizim hedefimiz akademik askerliğin 2015 yılında başlatılması. Önerimiz de şu, kanun teklifimizde de vardı; Yükseköğretim Kurumu Başkanlığı’nın onay vereceği üniversitelerde doktorasını yapmış olan akademisyenler askeri kıyafet giymeden, onay verilmiş olan üniversitelerde öğretim faaliyetlerine Eylül ayı ile başlar, Haziran ayı itibari ile bitirir. Ve bütün özlük hakları aynen kalır. Yani akademisyenliği devam edecek. 50bin doktora ve öğretim elemanına ihtiyaç var. Yurtdışına açık olan üniversitelerin tamamında akademisyen açığı var. Bu sayede akademisyen açığı giderilecek. Düşünsenize ODTÜ’de doktora yapmış bir akademisyenin Hakkari’de, Şırnak’ta öğrencilere ders verdiğini. Çok muazzam bir şey bu. Herkes olumlu karşılıyor bunu. Öğretim Elemanları Sendikası olarak bunu sunduk meclise. Hemen hemen her milletvekilinin bundan haberi var. Ve inşallah Milli Savunma Bakanımız ve Sayın Nabi Avcı’ya brifing vererek bunun 2015 yılında başlamasını talep edeceğiz. Fakat bu potaya girmiş akademisyenlerimiz de 2015 Eylül ayına kadar eğitimlere katılacak. Yani Şubat’ta bitirdi mi hemen göndermeyeceğiz onları da. Böyle bir madde de koyduracağız. 2015 Eğitim Öğretim Yılı itibariyle bu gerçekleşecek. Eğer bu süreçte gitmek zorunda olanlar varsa bekletilecek. Eylül ayı itibariyle gönderilecek. Bu sayede hem akademisyen açığı giderilecek, hem de öğretim elemanları eğitim, öğretim faaliyetlerinde bulunarak yükselmeden geri kalmayacak. Aynı zamanda birçok üniversitede geliştirme ödeneği olacağı için, akademisyenlerimiz bağlı bulunduğu üniversitelerden fazla maaş alacaklar. Minimum bin lira fazla maaş alacak. Bu da güzel bir şey bizim için”.
“TÜRKİYE’NİN GEREKSİNİMLERİNDEN DOĞAN BİR DURUM”
Akademik askerliğin ülkenin gereksinimlerinden doğan bir durum olduğunu söyleyen Özkoçak, “2008 yılından beri ben akademisyenlerin sorunlarıyla ilgileniyorum. Bu, Türkiye’nin gereksinimlerinden doğan bir durumdur. Ve bu durumu bu şekilde değerlendirdik. Hem YÖK Başkanlığımız, hem Milli Eğitim Bakanlığı’mız, hem de Milli Savunma Bakanlığı’mız buna sıcak bakıyor. 2015 itibariyle bu uygulamayı başlatacağımızı düşünüyoruz. Yine hükümetle ve muhalefetle yapacağız. Tek taraf değil. El ele vererek. Çünkü burada vatan ve milletin, eğitim öğretim camiasının faydalanacağı bir durum var” diye konuştu.
50/D KASIM’DA TAMAM
50/d sorununun da dün kürsüde konuşulduğunu ve Kasım ayıyla birlikte sonlanacağını belirten Vahdet Özkoçak şunları belirtti; “50/d sorunu dün kürsüde konuşuldu. Kasım ayı içerisinde 2 tane önemli gün var bizim için. Bu 2 önemli günden sonra Kasım ayı sonunda 50d sorununun bitirileceğini düşünüyoruz. Zaten Sayın Nabi Avcı’ya biz 50/d kanun teklifini sunduk. Hem Nabi Avcı’ya, hem YÖK Başkanı’na gönderdik. Ellerinde mevcut. Fakat kanun teklifine gerek kalmayacak, YÖK Yürütme Kurulu’nun vereceği teklif ile bu durum neticelenecek”.
EŞ DURUMU SORUNU 2015’TE ÇÖZÜLECEK
Akademisyenlerin en büyük sorunlarından bir tanesinin de eş durumu sorunu olduğunu söyleyen Özkoçak, bu durumun 2015 Mayıs veya Haziran ayları içerisinde halledilebileceğini söyledi ve “Eş durumu tayini çok önemli. Kamu çalışanlarına göre en sorunlu biziz. Bir toplumun en temel birimi ailedir. Akademisyenlerin de ailesi bulunmaktadır. Ve öğretim üyesi açığı olduğu halde rektörlerimizin onayı ile tayinler yapılmaktadır. Diğer memurlarda olduğu gibi direk geçiş hakkı verilmesi lazım. Bu çok önemli bizim için. Biz bunun en geç 2015 yılı Mayıs veya Haziran ayında sonlandırılacağını düşünüyoruz yeni Yükseköğretim kanunu ile” diye konuştu.
AKADEMİK DİL SINAVI GELİYOR
Akademik dil sınavı sorununun da akademisyenleri kısıtladığını söyleyen ÖGESEN Genel Başkanı, bu sorunun çözümü için de çalışmalar yapıldığını ve 2015’te sonlanması gerektiğini belirtti. Özkoçak şunları söyledi; “Akademik dil sınavı sorunu var. 50/d sorununda da 65 dil barajını koymuştuk. Fakat akademik dil sınavı ile akademisyenlerimizin de rahatlık yaşamasını istiyoruz. Öyle ki YDS puanında 40,50 barajını aşamayan TUS ve DUS adayları 80,90 bandına erişmiştir. Nedeni ise YDS’nin bir dil sınavı olmayıp zorlaştırılmış bir bariyer olmasıdır. Akademisyenlerin de rahatlığı ve konforu yaşaması için YÖK Başkanlığı’mız adımı atmıştır. Biz de bu konuda sonsuz destek veriyoruz ve illeri geziyoruz. İstanbul’u gezdim Konya’yı gezdim. Akademik dil seminerleri veriyorum, çalıştayları yapıyorum. Bunu deva ettireceğiz. Önümüzdeki iki ay içerisinde 8 veya 10 üniversiteyi daha gezeceğiz. Bir farkındalık oluşturarak en geç 2015 Mayıs ayı itibariyle akademik dil sınavının yapılmasını ön görüyoruz ve talep ediyoruz. Bu sınavı ÖSYM’nin yapmasını istemiyoruz. Bunu üniversitelerimiz yapabilir. Alt yapısı çok mükemmel üniversiteler var. Bu üniversiteler bir araya gelip bir sınav hazırlasa çok rahat hazırlarlar”.
ÖYP’li araştırma görevlilerinin ödenek sorunlarına ve akademisyenlerin sözleşme problemine de değinden Özkoçak, bu problemlerin akademisyenlerin özlük haklarını ihlal ettiğini belirtti. Özkoçak şunları söyledi;
ÖYP’Lİ ARKADAŞLARIMIZIN BU ÖZLÜK HAKLARININ KORUMASI GEREKİYOR
“ÖYP’li araştırma görevlilerinin ödenek sorunları var. Bunun 2015’in başında sonuçlandırılması gerekiyor. Biz bu konunun takipçisiyiz. Ödenekleri var ama ödeneklerini kullanamıyorlar. Yurt dışı imkanları var, kullanamıyorlar. Maliye Bakanlığı’nın acilen bu konularda daha hızlı hareket ederek ÖYP’li arkadaşlarımızın bu özlük haklarının koruması gerekiyor. Çok acil bir şekilde. Bununla ilgili de bir çalışma var. Bizim Kasım ayında bir çalıştayımız var. Onunla beraber bitecek.
“MOBİNG KAYNAĞI”
2015 Mayıs Haziran ayı içerisinde Yükseköğretim kanunu ile sözleşme sorununun da önüne geçmemiz gerekiyor. Ahmet Duran Bulut’a da aktardım, inanamadı. Her yıl bir sözleşme yeniliyoruz doçent olana kadar. Yardımcı Doçentler dahil olmak üzere bir akademisyen göreve başladığından en az 12, 13 yıl sözleşme yapmak zorunda. 657’ye tabi hiçbir memuriyette adaylık iki yılı geçmez. Bakın biz 12, 13 yıl diyoruz. Bu çok büyük bir mobing kaynağı akademisyenler için. 657’ye tabisiniz ama böyle bir sorun yaşıyorsunuz. Gören göz doğruyu söyleyemiyor. Çok büyük bir sorun. Böyle bir ortamda bilim olmaz”.
