Taslağa göre özel üniversiteler, ‘ülkenin bölünmez bütünlüğüne karşı eylemlerin odağına geldi’ bahanesiyle tamamen kapatılabilecek. Üniversitelerin özerkliği ortadan kalkacak. Kapatılan üniversitenin taşınır ve taşınmaz tüm malları ile tüm ayni ve nakdi hakları devrolduğu üniversiteye geçecek. Akademisyenler, YÖK’ün bu girişimine sert tepki gösterdi. YÖK’ün, vakıf üniversiteleri üzerinde hakimiyet kurmak ve kayyum gibi hareket etmek istediği kaydedildi. Taslakta yer alan maddelerin, ‘el koyma’ anlamı taşıdığı belirtildi.
YÖK, tartışmalı taslağa ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, özel üniversitelerin faaliyet izninin kaldırılmasına yönelik eylemler arasında sayılan ‘ülkenin bölünmez bütünlüğüne yönelik eylemlerin odağı haline gelme’ durumunun vakıf üniversitelerini kapatma anlamı taşımadığı savunuldu. Ancak taslaktaki vakıf üniversitelerinin faaliyetlerini kısıtlamaya yönelik diğer maddelerle ilgili detaylı bilgi verilmedi. YÖK’ün açıklamasında, gelen görüşlerin değerlendirilerek taslağa son şeklinin verileceğini belirtildi. Akademisyenlerin tepkileri şöyle:
Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu:Taslakta vakıf üniversitelerinde başkan ve mütevelli heyeti üyeleri üzerinden kontrolün daha fazla ele alındığı görülüyor. Yatırımı vakıflar ve özel teşebbüsler yapıyor. Dolayısıyla mali anlamda özerkliği yok etmeye çalışmak ‘gelecekte kimse yatırım yapmaz’ demektir. Elbirliğiyle kurduğumuzu elbirliğiyle bozarız demektir.
Öğretim Elemanları Derneği (ÖGEDER) Başkanı Vahdet Özkoçak: Vakıf üniversitelerinin yetkilerinin tamamının YÖK’e devredilmesi darbe döneminden kalmış kanunu yönetmeye çalışan YÖK’ün, zaten hantal olan yapısına daha da hantallık katıyor. YÖK’e bir de vakıf üniversitelerini vermeye kalkarsak bu yükü taşıyamaz. Bu taslak ‘Vakıf üniversitelerine acaba kayyum mı geliyor?’ sorusunu akıllara getiriyor. AİHM buna karşı çıkar.