ÖGESEN Genel Başkanı Vahdet Özkoçak akademisyenlerin toplu sözleşme taleplerini Memurhaber.com a açıkladı
Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri Ağustos ayında başlayacak. ÖGESEN Genel Başkanı Vahdet Özkoçak akademisyenlerin toplu sözleşme taleplerini Memurhaber.com’dan Niyazi Solak’a açıkladı.
Bilindiği gibi 3. Dönem Toplu Sözleşme görüşmeleri Ağustos ayında başlayacaktır. Maddi hakların ön planda olacağı bu görüşmelerde diğer özlük hakları konuları da gündeme gelmelidir. Hemen her meslek kolu, kendine has özlük sorunları yaşamakta ve ne yazık ki en ufak bir sorun için bile çözüm üretmek, tarafları bir araya getirmenin çok zor olduğu ülkemizde oldukça uzun zaman almaktadır. Elbette ki maddi haklar kamu çalışanlarının tümü için öneki yıllardaki hatalar yapılmadan acil olarak düzenlenmeli, toplu sözleşme masası memur haklarının gasp edildiği anlaşma masası olmamalıdır. Bu masaya oturacak olan kişiler milyonlarca insanın sorumluluklarını taşıdıklarını öncekiler gibi unutmamalıdırlar.
Türk Akademisi, ÖGESEN ile yıllar süren suskunluğundan, öncülüğünü yaptığımız akademikzam süreci ile uyanmış ve halının altına süpürülmüş olan birçok sorun ile topal bir şekilde yoluna devam etmeye çalıştığının artık farkına varmıştır. Bu sorunlar yükseköğretim sistemimizin, eğitim – öğretim ve araştırma faaliyetlerinin önünü ciddi manada kesmektedir. “Akademinin Yeniden Doğuşu” için bu sorunlar en kısa zamanda “tamamen” çözülmeli, halının altına süpürme mantığı artık devam ettirilmemelidir. Bu bağlamda her sorun için her ortamda çözümün paydaşı olmaya, sorunları birebir yaşayan akademisyenler olarak çözüm üretmeye hazırız. Kirli pazarlıklar yerine, toplu sözleşme masası, bu sorunların da çözülebileceği bir ortamdır. Bu vesile ile mevcut ve kurulacak hükümetimizden akademisyenlerimizin aşağıda belirttiğimiz sorunlarını ivedi olarak çözmesini bekliyoruz.
– 50dsorunu “gerçek” manada çözüme kavuşturulmalı, yaşanacak mağduriyetler engellenmelidir.
– İyice sarpa saran ÖYP sistemi baştan dizayn edilmeli, içerisinde “senet” “atılma” “mobbing” “torpil” “ödenek yetersizliği” “araştırma görevlisine öyp’nin vaad ettiği sözler yerine getirilmezken, araştırma görevlisinden mutlak başarının beklenmesi” gibi sorunlar olmadan ve yedek atama sistemi ile faaliyete geçirilmelidir.
– Sözleşme yenileme problemi, artık adeta bir mobbing silahı olarak kullanılmaktadır. En ufak bir anlaşmazlıkta dahi amirler tarafından sözleşme yenilenmesi ortaya konmakta ve gizli bir tehdit oluşmaktadır. Bu problem akademisyenlerimizin verimini de ciddi oranda düşürmektedir. Sözleşme yenileme gibi cezalandırıcı önlemler yerine, taban maaşın üzerine performans getirilmesi gibi teşvik edici sistemlerin kurulması, daha akılcı ve daha çağdaş olacaktır. Sözleşmeli çalışma durumu, bütün akademisyenler için, en azından göreceli olarak daha uygun şartlar yerine getirilerek, acilen kaldırılmalıdır.
– Eş durumu tayinleri ve naklen atama sistemi getirilmelidir, aile birliği olmadan akademisyenlerin verimli çalışmalar yapmasını beklemek ne yazık ki çok mantıksızdır. Bir akademisyenin hafta sonlarını ailesi ile birlikte olabilmek için yollarda geçirmesi ne yazık ki artık çağ dışı bir sistemdir.
– akademikaskerlik ve akademikdilsınavı çalışmaları sonuçlandırılarak eğitim sisteminde akademisyenlere yapılan bu büyük haksızlıklar çözüm bulmalıdır.
– Geliştirme ödenekleri daimi hale getirilmeli ve herkese eşit haklar sağlanmalıdır.
– Bir birey, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bile rahatça oy kullanabilirken, idari ve akademik olarak kendisini yönetecek ve temsil edecek olan rektörünün seçiminde oy kullanamamaktadır. Artık rektörlük seçimlerinde öğretim üyesi hariç öğretim elemanlarının oy kullanamaması durumu son bulmalıdır.
– Doçentlikte yayına ve tarafsız ölçütlere bağlı bir sistem kurularak doçentlik jurisi kaldırılmalı konulan şartları sağlayanlar Doçent olabilmelidir. Doçentlik jürisi ülkemiz şartlarında efektif olarak işleyememekte, ikili ilişkiler olumlu veya olumsuz olarak adaya geri dönmektedir. Yine bir mobbing sebebi olan bu sistem de acilen düzenlenmelidir.
– Yeşil Pasaport, başkaca şartlar aranmadan tüm akademik kadrolara verilmeli ve akademisyenlerin kongre, sempozyum gibi organizasyonlara katılımları kolaylaştırılmalıdır.
– Görev tanımları net olarak yapılmalı ve mobbingin önüne geçilmelidir.
– Dil tazminatları yeniden düzenlenmelidir.
– Engelli akademisyenlerin tüm sorunları bu toplu sözleşmede giderilerek diğer devlet memurları gibi hak ettikleri değeri görmelidirler.
En acil ve hayati olduğunu düşündüğümüz bu sorunlar artık çözülmeli ve Türk Akademisi mevcut sorunlu düzeninden sıyrılarak modern bir yapıya kavuşmalıdır.
Saygılarımızla