Skip links

Akademik Teşvik Teşvik Etmiyor !

14 Mayıs 2018 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile değiştirilen Akademik Teşvik Yönetmeliği 27.06.2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş ve eski teşvik ödeme yönetmeliği kaldırılmıştı. Ne yazık ki bu değişiklik, akademik teşvik sistemini tamamen değiştirmiş ve çok ödenek alımını ciddi manada zorlaştırmıştır. Aralık ayı ve içinde bulunduğumuz Ocak ayı içerisinde devam eden teşvik başvurularında da görüldüğü üzere teşvik artık teşvik olmaktan çıkmış, akademisyenlerin hevesini kıran bir hal almıştır. Önceki yıllarda tam puan alan birçok akademisyen benzer çalışmaları ile teşviğe hak sınırı olan 30 puanı bile aşamamıştır. Devletimiz emeklilerimize ikramiye, polisimize öğretmenimize 3600 ek gösterge verirken YÖK akademisyenlerin haklarını savunmayı bırakmış ve hatta değiştirilen her uygulama ile sürekli olarak akademisyenlere ve akademik hayata zarar veren bir hale bürünmüştür. YÖK’ün bu yönetmeliği hangi mantıkla hazırladığını anlamak çok güçtür. Yeni yönetmelikte birçok değişiklik yapılmıştır. İlk olarak akademik unvana bağlı olarak profesör ve doçentler için 1, dr. öğretim üyeleri için 1.5 ve araştırma görevlileri için 2 çarpanının kalktığı görülmektedir. Böylece akademik unvandan bağımsız olarak hesaplanan puanlar tüm öğretim elemanları için standartlaştırılmıştır. Bu durumun araştırma görevlileri için bir dezavantaj getirdiğini önceden belirttiğimiz üzere bugün geldiğimiz noktada araştırma görevlileri içerisinde teşvik alanların sayısı çok ciddi olarak azalmıştır. Kendi başlarına proje yürütemeyen, ve önemli dergilerde yayın yapamayan araştırma görevlilerini profesör ve doçentlerle aynı katsayıya maruz bırakmanın ifade ettiğimiz üzere hatalı bir karar olduğu çok daha net olarak anlaşılmıştır. Bununla birlikte akademik faaliyet türlerinde tavan puanların değişmesinin de olumsuz etkilerinin olduğu görülmektedir. Çoklu yazarlı çalışmalara verilen teşvik puanının düşmesinin akademisyenler arasında gerek bölüm içi gerek ise disiplinler arası çalışmaları ciddi derecede azaltmıştır. Tüm Dünya’da yazar sayıları giderek artarken ülkemizde doçentlikte ve teşvikte sürekli bireyselliğin teşvik edilmesinin mantığını çözmek neredeyse imkansızdır. Sosyal dallarda daha az problem olan bu durum, özellikle fen ve sağlık bilimleri dallarında insanların şevkini ciddi olarak kırdığı görülmüştür. Bu yönetmelik yalnızca sosyal dallar için mi hazırlanmıştır? YÖK bünyesinde bu yönetmeliğe fikir verenlerin büyük kısmı sosyal dallardan mıdır? Bu sorulara acil olarak cevap verilmelidir. Puanlama için yeni eklenen ULAKBİM kriteri de önemli bir kriter olup çoğu puanı her dal için aşağı çekmiştir. Tabi diğer yandan sosyal bilimciler için de dergilerin ULAKBİM puanlarının düşük olması bir dezavantaj olarak göze çarpmaktadır. Hakemliklere de artık puan verilmediğinden akademisyenlerin dergilerdeki hakemlikleri azalmış bu durum da dergilerde yayımlanan makalelerin kalitesini önemli ölçüde düşürmüştür.

ÖGESEN olarak akademisyenler arasında yaptığımız ankette “Size göre Akademik Teşvik nedir?” sorusunu yöneltmiş olup akademisyenlerin yaklaşık yarısı akademik teşviğin maaşa seyyanen eklenmesi gereken bir uygulama olması gerektiğini ifade etmiştir. %37’lik bir kısım ise mevcut yönetmeliğin kesinlikle revize edilmesi gerektiğini belirtmiş, %10’luk kesim ilk halinin doğru olduğunu ve sadece %4’lük kesim ise mevcut bu halinin olması gereken olduğunu ifade etmiştir. Sonuçlardan anlaşılacağı üzere akademik teşviğin mevcut halinin akademisyenleri memnun etmemektedir.

Elbette bu düzenlemeler YÖK’ün klasik yaptım oldu mantığı ile yapılmış, her kesime olumsuz yansımış ve şevkini kırmıştır. Bu dönemde eski yönetmeliğe göre 60-70 arası puanı olan bir akademisyenin puanı neredeyse 15-30 arasına inmiştir. Üzülerek bu durumun verilen mali haklarda ciddi bir gerileme olduğunu belirtiyoruz. ‪#akademikzam’ın teşvik sebebi ile istenen NET 1600 ve üzeri miktarının yarıya düşürüldüğü düşünüldüğünde ne yazık ki yeni bir #akademikzam akademik zam ihtiyacı doğmuştur. Bu vesile ile akademisyenleri düşünmesi gereken YÖK’ün tam tersini yapmaya devam etmemesi gerektiğini tekrar hatırlatıyor, paydaşlara değer verilmesi çağrısında bulunuyoruz.

 

 

Saygılarımızla

Dr. Vahdet ÖZKOÇAK

ÖGESEN Genel Başkanı